20 Ağustos 2022 - Cumartesi

Erzincan'dan Kemah'tan…

Yazar - Muzaffer Ayhan Kara
Okuma Süresi: 8 dk.
Muzaffer Ayhan Kara

Muzaffer Ayhan Kara

-
Takip EtGoogle News

ERGAB heyetiyle gittiğimiz Erzincan’dan erzincanlilarinsesi.com için ikinci izlenim yazımda hemşehrilerimize, bu kez Kemah'tan izlenimler aktaracağım. Belediye Başkanımız Osman Kemal Aslan'dan aldığım bilgileri dikkatinize sunacağım.

Bir sonraki yazımda da, İliç Belediye Başkanı Muhlis Doğan'dan aldığım bilgilerle İliç'i anlatacağım ve Çöpler Köyündeki altın madenine az da olsa mercek tutacağım.

Sancak Şehri Kemah’ta

14 Şubat sabahı Kemah Belediye Başkanı Osman Kemal Arslan’ın konuğuyduk kahvaltıda. Başkan Arslan, kahvaltı için çok değerli ve anlamlı bir mekan seçmişti; Restore edilerek bir müze-sosyal tesis olarak değerlendirilen Gülalibey Hamamı. Gülalibey Camii gibi 16. Yüzyıldan, Kemah’ın sancak merkezi olduğu dönemden kalan bu tarihi mimari eser, Kemah’ın geçmişiyle bugünü arasında götürüp getirdi bizleri.

Gülalibey Camii’nin ahşap işçiliğinin, minberinin vb. hala 16. Yüzyıl orijinalitesini yansıttığını görmek çok güzeldi.

Tugay Hatun Kümbeti, çeşmeler ve tabi ki aşağıdan başımız dönerek seyrettiğimiz dünyanın sayılı kalelerinden Kemah Kalesi, Mengücekoğulları Beyliği’nin kurucusu Sultan Melik Türbesi mutlaka görülmesi gereken yerler ki; Bu kalenin muhafızlığını yüzyıllar boyunca 6. Cumhurbaşkanımız Fahri S. Korutürk’ün seyit ailesi Azapoğulları yapmış.

Cumhurbaşkanımızın Kemah’ı 1973’teki ziyaretinde okul amaçlı olarak devlete bağışladığı aile arazisinin üzerinde ise şimdi Kemah Meslek Yüksek Okulu yer alıyor.

Başkan Arslan’ın verdiği bilgilere göre, Kemah'ın içme suyu sorunu çözülmüş. Şehir içindeki bahçe duvarları yapılıyor, sokaklar kilit taşıyla döşeniyor. Sancaktepe’ye ise Kemahlılar Derneği ile birlikte bir park-piknik alanı yapılacak.

İşadamı Erol Yüksel’in yaptırdığı Kız Öğrenci Yurdu bitmek üzere. Bu arada, ilçe merkezine bir askeri bölüğün yerleşmesi söz konusu, eli kulağında. Bu da ilçe merkezine canlılık katacak.

Kemah Devlet Hastanesi ise 10 yataklı modern bir hastane olarak yeniden yapılıyor.

Başkan, mezarlığa da el atıyor; yollarını düzenleyip etrafını tel örgüyle çevirmeyi planlıyor. Eski Fırın ise İşadamı Baki Yıldızaydın marifetiyle otogarın sosyal tesisi haline getirilmiş. Özellikle kadın yolcular için çok işlevsel olduğunu anlıyoruz.

Kemahlı önemli müteşebbisleri teker teker ya da bir kaçı bir araya gelerek, Kemah’ın tarihi evlerini, binalarını işlevsel hale getirebilir, ayağa kaldırabilir. Kemahlılar birbiriyle yarışsın, adlarını geleceğe yazdırsınlar.

Erzincan Valimize ve Kemah Kaymakamımıza önerim; Kemah’ın tarihi değerlerini ve doğal güzelliklerini mutlaka en azından önce Erzincan’ın iç turizmine açmaları, giderek de memleket turizm destinasyonuna katmalarıdır. Bunun için çok iyi bir Erzincan ve Kemah “guide” yapmaları gerekiyor önce. Sonra da Kemah’a gelenleri gerekirse bir gün ağırlayacak iyi bir konaklama tesisi ile lokanta da gerekiyor. Bu da Erzincan ve Kemah’ın mülki amirlerine bir “ev ödevi” bizden.

 

İliç’te ne var ne yok?

İliç’in Belediye Başkanlığını bu dönem devralan Muhlis Doğan’ın da öğle yemeğinde konuğuyduk. Belediyede bize etraflı olarak İliç’teki gelişmeleri de aktardı başkan.

İlçe merkezi nüfusu 2015 sonu itibarıyla bir önceki yıl 2770 iken 3450 olmuş. Köylerle birlikte ise 6700’de 7900’e ulaşmış. 2 yıldır hayırseverlerin yardımıyla belediye bütçesine yük olmaksızın Ramazan çadırı kuruluyormuş.

İliç İlçesi ve Köyleri Çevre Koruma Derneği'nin Kurucu Başkanı da olan Belediye Başkanı Muhlis Doğan, altın madeninin çevreye etkisi hususunda duyarlılığını özenle belirtiyor. Bu dernek vasıtasıyla 60 öğrenciye de burs veriyorlar.

Belediye, İliç dışındaki üç yoksul aileye konut imkanı sunarak dönüş sağlamış. İlçe merkezinde (Geçmişteki Deli Ömer gibi) beş sahipsiz ve düşkün vatandaşa da bir ev yaptırarak hepsine birer oda vermiş.

Düzensiz olan mezarlıklar bir noktada toplanmış. Öğrencileri de yılda bir kez il dışına gezmeye gönderiyorlar.

Bir tandır açmışlar ve burada ev kadınlarının emeği değerleniyor, dışarıya da tandır ekmeği gönderiyorlar. Bir mesire alanı da yapılmış. 2016’da ise ilçe şehir terminali yapılmış olacak.

TOKİ ihaleleri yapılmış. Bu arada belediye-özel sektör ortaklığıyla 142 daireden oluşan bir toplu konut projesi hayata geçirilmiş durumda.

13 km yol çalışması yapılmış ve 3 km de sıcak asfalt dökülmüş iki yıl içinde. İlçe merkezindeki Meslek Yüksek Okulunda (Açılışında bulunmuştum) dört bölümde 100 civarındaki öğrenci de ilçeye canlılık katan bir etken.

Başkan Doğan, İlçeye yeni bir sanayi sitesi planlıyor. Rahatlığı, belediyenin hiç borcu olmaması.

Tabii İliç’te hayvancılık ve peynircilikten ibaret ekonomik hayata, altın madeni katılmasaydı, İliç’teki nüfus hareketi de, sosyal hareketlilik de olmayacaktı. Fakat, altın madeninin bırakın ülkemiz, bölge ve dünya için çok önemli olan Fırat’ın önemli kolu Karasu’nun hemen kıyısında olması. Burada bir de devasa baraj yapılması, insana sunulan en güzel armağan olan tabiatın diğer unsurları açısından risk oluşturması tüyleri diken diken ediyor.

Çünkü, altın madeni siyanürle çıkarılıyor. Başkan Doğan, bu konuda hassasiyetini özellikle belirtiyor; “İlçemizin menfaatleri önemli, vatandaşımızın sağlığı önde gelir. Bunda tereddüt etmeyiz. Derneği de bu yüzden kurmuştuk. Madenden kaynaklanan sıkıntıları yetkililere bildirmek için” diyor.

Barajdan sürekli numune alınarak kontrol ediliyormuş. Şu ana kadar balık popülasyonu sürekli artış göstermiş, sudaki canlı yaşamında ve suda herhangi bir sıkıntı görülmemiş.

Madenin istihdama katkısı, niteliksiz iş gücünde. Ancak ticari bir getiri ilçe açısından zayıf. Teknik, uzman personel genelde dışarıdan sağlanıyor. 300’ü teknik-uzman olmak üzere madende 1200 personel istihdam ediliyor.

Başkan, uzman personelin bulunduğunda İliç ve Erzincan’a öncelik talep ediyor. Bu konuda maden işletmesinin de “namuslu” olması gerek, önceliği atlatma yapmadan ilçeye-ile kullanması gerek.

Madenin 2+1+1 olmak üzere dört kamu kuruluşuna yüzde 4’lük pay vermesi söz konusu, oluşturduğu katma değer dışında. Yüzde 96’sı ise direkt olarak darphanemize aktarılıp satılıyor. Rezervlerin on yıllarca çalıştırılması söz konusu.

Yanılmıyorsam hükümete yakın bir holdingin de yüzde 10-20 arasında bir ortaklığı var maden işletmesinde.

Peki maden işletmesinin bölgeye sosyal projeler açısından katkısı nedir?

Başkan Doğan, bu konuda şikayetçi olduklarını söylüyor. “Sosyal projeler bekliyoruz, madenin yaklaşımları beklentimizin çok altında. Sorunları konuşarak çözmeye çalışıyoruz. Yüzme havuzu, modern parklar gibi projeleri hayata geçirebilirler.”

Bir çift sözüm de benim olsun, memleketimizin büyük zenginliğinden onca para kazanan kuruluşa;

1) İliç’in suyuna, doğasına zarar vermemeye azami dikkat edin. Yetkilileri ABD’ye götürüp gezdirmeniz en küçük bir kazanızda-hatanızda, tabiatta ve insanda zafiyette sizi asla kurtaramaz.

2) Madem onca para kazanıyorsunuz, bölgeye ilçe merkezine ve köylere sosyal projelerde azami destek vermelisiniz. Bundan kaçarsanız bölge halkı size hakkını helal etmez.

3) Erzincanlı Gazeteciler Birliği (ERGAB) Üyelerinden oluşacak 6-7 kişilik bir heyeti Eylül ayında madene davet etmenizi ve etraflı gezdirmenizi, brifing vermenizi ve böylelikle kuşkuları ortadan kaldırmanızı bekliyorum.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.