EKEV, Erzincan’ın Gözbebeğidir; Herkes Gözü Gibi Sakınmalıdır
Muzaffer Ayhan Kara
-EKEV, il, ilçe, belde ve köy dernekleriyle birlikte, 11 Nisan 2017 tarihinde Başbakan Binali Yıldırım’ı Erzincanlılarla buluşturdu.
İlk bakışta bu gayet doğal gözüküyor. Nitekim, Erzincanlılar olarak daha önce Binali Yıldırım’ı Ulaştırma Bakanı olarak defalarca ağırladık. Hatta Erzincan’ın Kurtuluş Şöleni'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da ağırladık başbakanlığı döneminde.
Burada bir sıkıntı yok. Başbakanlar, bakanlar ağırlanır. Başbakan Yıldırım’la münasebetimi ve medeni-beşeri ilişkilerimi de bilen bilir.
Yine şunu da bilen bilir; EKEV’le ilgili olsun, Başkan Sadık Ağca ve bazı Mütevelli Heyeti Üyeleriyle ilgili olsun çok sayıda yazı kaleme aldım. Bunların hemen hepsi de övgü niteliğindedir. Çok da teşekkür almışımdır kendilerinden. Arşivler ortadadır. Merak eden açar, bakar.
Zamanlama Yanlışı
Fakat, buradaki sorun şu: Başbakan Yıldırım, memleketin azami bir kutuplaşma atmosferine girdiği, referandum yarışı sırasında ağırlanması.
Zamanlamanın çok yanlış olduğunu düşünenlerdenim.
Başbakan Yıldırım'ın EKEV'e Çok Katkısı Oldu
Bu arada, Başbakan Binali Yıldırım’ın EKEV’e çok önemli katkıları olmuştur. EKEV'in bugün geldiği noktada en büyük pay sahibi de kuşkusuz Sayın Yıldırım'dır. Burs toplama etkinliklerinde nasıl ağırlık koyduğunu ve bursların çıtasını çok yükselttiğine çok tanık olmuşumdur. Bunu takdir etmemek olmaz.
Erzincanlıların kendisine vefa borcuda vardır, minnet borcuda vardır. Mesela, o program keşke 16 Nisan sonrasında düzenlenseydi, ne kadar güzel, daha katılımlı ve görkemli olurdu inanın.
Hep Vicdanla, Hakka, Hukuka Riayetle
İşte bendeniz bu yüzden, www.erzincanlilarinsesi.com da eleştiri ve uyarıcı tonda bir makale kaleme alarak, bir gazeteci ve bir Erzincanlı olarak eleştiri ve uyarı görevimi yaptım.
Bugüne kadar; Güneş, Radikal, Cumhuriyet, Yurt gibi ulusal gazetelerde olsun, Erzincan basınında olsun hiçbir yazımdan dolayı sorun yaşamadım, tekzip bile almadım. Bu bir rekordur ve bu konuda mütevazı değilim. Neden? Çünkü hep elimi vicdanıma koydum yazarken, ayrıca hakka, hukuka riayet ettim.
Ancak yazılarımı beğenen büyük çoğunluğun yanında beğenmeyenler de olmuştur ve olabilir. Yazılarımda şiş de yanmasın kebap da demedim hiç. Hep kitabın orta yerinden konuştum ve yazdım.
Amaç Üzüm Yemek
www.erzincanlilarinsesi.com daki makalemin ardından değerli dostlarım-hemşehrilerim EKEV Başkanı Sadık Ağca ve EKEV Yönetim Kurulu Üyesi ve Medya Sorumlusu İhsan Payalan aradılar. Yazıdan dolayı üzüntülerini ifade ettiler.
Kendilerine amacımın bağcı dövmek değil üzüm yemek olduğunu dilimin döndüğünce anlattım. Nezaket ve saygı içinde karşılıklı konuşarak aynı şekilde telefonları kapattık.
Bir noktayı belirtmek istiyorum; Başkan Ağca, "Keşke EKEV’i değil de şahsımı eleştirseydin" dedi.
Kendisini çok iyi anlıyorum, çünkü hakikaten EKEV’e çok emek verdi, EKEV onun evladı gibi.
Şunu da belirteyim ki, EKEV benim nazarımda da çok kıymetli. Erzincanlıların en güzide ve işlevsel kuruluşlarından birisi. TBMM Üstün Hizmet Madalyası sahibi. Bu nedenle yukarıda da değindiğim gibi bendeniz de yazılarıyla hiçbir karşılık beklemeksizin EKEV’i hep desteklemiş birisiyim.
Tam da EKEV’e gözümüz gibi bakmamız gerektiği noktasından hareketle üzüntü konusu olan yazımı kaleme aldığımı bir kez daha belirtmek isterim. EKEV gibi kaç kuruluşumuz var? Keşke birkaç tane daha olsa. O yüzden EKEV’i yöneticileri de, iktidar ve muhalefet kanadından siyasetçiler de, hemşehrilerimiz de, gerektiğinde eleştiri ve uyarı görevini yapmakla karşı karşıya olan gazeteciler de gözü gibi sakınmalıdır.
STK'larda Görev Almak Özveri İster
Şunu da belirteyim; sivil toplum kuruluşlarında görev yapmak, büyük bir özveri demektir. Ailenizden, sevdiklerinizden, hobilerinizden, dinlencenizden feragat edeceksiniz, hatta maddi olarak da bütçenizin bir kısmını ailenizden kesip yönetici olduğunuz kuruluşlara aktaracaksınız. O yüzden Sadık Ağca’ları, İhsan Payalan’ları alkışlamak gerekir. Onların son 15 yılları gözümün önünden geçti, özverilerini çok iyi biliyorum, o yüzden üzüntülerini anlıyorum.
Ancak, eminim ki onlar da amacımın üzüm yemek olduğunu anlamışlardır.
Yeri gelmişken, bir de Kerim Özcanlı ağabeyimizi anmak isterim, onun şahsında EKEV’e emek veren başka simaları da. Nevzat Demir, Gülbey Sezgin, Mustafa Kaçmaz, Şaban Gülbahar gibi.
Yakın zamanda rahmetli olan Mehmet Koçyiğit ve Hasan Morkoyun gibi. Erzincanlılar hepsine müteşekkirdir.
Dikkat edilirse, sadece EKEV söz konusu edilmedi Başkan Ağca ve Payalan’ın üzüntü bildirdiği yazıda; sivil toplum kuruluşları siyaseti iç içe geçirme anlayışı genel olarak eleştiriden payını aldı. Tabii bu noktada siyasetçiler de, sivil toplum kuruluşları da sakınmalı.
Bir Parça Eleştiri Hakkım Olsun
Son olarak şunu belirtmek isterim: Bir gazeteci-yazar olarak Erzincan’a ve Erzincanlılara katkım ortadadır. Sadece Erzincan basınında değil, ulusal medyada bile Erzincan’ı, Erzincanlıları çok işledim, tercih hakkımı hep Erzincan için kullandım.
Gazetelerin yanı sıra; bir zamanlar çok dinlenen Radyo Barış’ta da, kaleme aldığım "Kuruçay'dan Şişli'ye" kitabıyla da, üç yıl yayınladığım ve hala aranan Erzincan Postası'yla da, katıldığım televizyon programlarında da, TBMM’deki danışmanlığım sırasındaki çalışmalarımda da Erzincan’a çok katkım oldu.
Son olarak Erzincan’ın en büyük beklentisi Ergan Dağı Kayak tesislerine otel ve moteller yapılması hususunu ulusal basına ve televizyonlara nasıl taşıdığımı hemşehrilerimiz bilir.
Bu kadar katkı ve emekten sonra Bir parça eleştiri ve uyarı hakkım olsun değil mi? Basının görevi de zaten budur; yerinde iyinin altını çizmek, yerinde de kantarın topuzunu kaçırmadan eleştirmek, uyarmak.
EKEV Önemlidir
EKEV çok önemlidir. Kemaliye Folklor ve Turizm Derneği, Kemahlılar Derneği, Refahiye Derneği, İliç Dernekler Federasyonu, İliç Dernekler Federasyonu, Çayırlı Derneği ve diğer ilçe kuruluşları önemlidir.
Bu kuruluşlardaki birlik beraberlik ise Erzincan’ın birlik beraberliği demektir. Birlik beraberliğin de gözümüz gibi sakınılması gerekir. Yoksa yanılıyor muyum?
Bu yazıda empati yapmaya çalıştım ve eminim ki EKEV ve diğer sivil toplum kuruluşları da empati yapacaklardır. O zaman taşlar iyice yerine oturacaktır. Bundan da hiç kuşku yok ki Erzincan ve Erzincanlılar kazançlı çıkacaktır.