ERZİNCAN TÜRKÜLERİ

Erzincan yöremiz, folkloru ile kuşkusuz ülkemizin en zengin yörelerindendir. Hakikaten de radyo ve televizyonlarda çalınan türkülere kulak verdiğinizde pek çok türkünün, deyişin yöremize ait olduğunu görecek ve gurur duyacaksınız.

Bravo FIRATPEN

22 Ekim’de İTÜ Maçka Yerleşkesi Mustafa Kemal Sahnesi’nde “Gurbetten Sılaya ERZİNCAN TÜRKÜLERİ” gecesindeydim. Salonu tıklım tıklım dolduran hemen birçoğunu tanıdığım hemşerilerimizle orada aynı atmosferi paylaşmaktan mutlu oldum. Bu geceye destek veren, daha önce de bu gecenin şefi Haydar Tanrıverdi ile bir cd projesine sponsor olarak yer alan FIRATPEN YK Üyesi dostumuz Mümtaz Demir’le de sohbet etme şansımız oldu. Kendisini ve FIRATPEN topluluğunu Erzincan folkloruna verdikleri bu nitelikli destek için bir kez de buradan kutluyorum. Eğitimci Emine Sezgin’den Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç’a kadar pekçok değerli sima  konsere gelerek memleketinin folkloruna sevgisini gösterdi. Baba Turan başta olmak üzere Erzincan Lisesi mezunları, Erzincan’ın önde gelen kuruluşlarının yöneticileri, pek çok renkli simayla karşılaştım konserde.  

Yaşa Tanrıverdi

Bir kutlama da bu organizasyonun genel sanat yönetmenliğini üstlenmesinin yanında sahnede “şef” olarak da yerini alan Erzincan İliç’ten yakın köylüm Haydar Tanrıverdi’ye… (Tabii, sponsorumuz ve projenin başındaki isimlerin benim kazam İliç’ten olmasından ayrı bir gurur duydum)

18.30’da bir kokteylle başlayan gecede 20.00’de konsere geçildi. Gecenin bir de sürpriz sanatçısı vardı; Zara da birbirine üç türkü bağlayarak konsere renk kattı. Nursaç Doğanışık gecenin sunuculuğunu üstlenmişti, başarıyla hakkından geldi.

Repertuvar ve seslendiren sanatçılar

Birbirinden değerli sanatçıların sahne aldığı konsere yine birbirinden değerli saz sanatçıları ve İTÜ Konservatuvarı’ndan öğrenci korosu eşlik etti. Konser iki bölümden oluştu.

İlk bölüm:  Leyla (Celal Bakar), İnsanı Kamile Ereyim Dersen (Cengiz Özkan), Gurbete Gidişimdir (Sabahat Aslan), Şu Yüce Dağları Duman Kaplamış-Derdim Çoktur Hangisine Yanayım (Aysun Gültekin), Başı Pare Pare Dumanlı Dağlar 8evcan Orhan), Kadir Mevlam Senden Bir Dileğim Var (Nuray Hafiftaş), Nasıl Yar Diyeyim Ben Böyle Yare (Gülcan Kaya), Küstürdüm Barışamam (Onur Şan), Şebkenin Kavakları (Taşkın Doğanışık).

İkinci bölüm: Şu Karşı Yaylada Göç Katar Katar (Kenan Çallı), Bir Seher Vaktinde İndim Bağlara (Nursaç Doğanışık), Gurbet Elde Bir Hal Geldi Başıma (Erdal Akkaya), Taşa Verdim Yanımı (Yudum Tatar), Şirin Erzincan (Yaşar Sarıkaya), Gahmut Yaylasından Aşarken Yolum (Berrin Sulari), Şaha Doğru Giden Kervan (Gül Tanrıverdi Öztürk-Haydar Tanrıverdi), Büyük Cevizin Dibi (İliç-Anonim Kadın Halayı)

Yalnız, konser öncesi repertuvarı gördüğüm için bundan sonraki çalışmalarında yararlanması amacıyla üstat Haydar Tanrıverdi’ye şu görüşümü ilettim: repertuvarda sadece bir Kemaliye (Eğin) ve bir de kaynağı yanlış belirtilen İliç (Kuruçay) eseri vardı. (Büyük Cevizin Dibi İliç Leventpınar’da-Erhami- hayat bulmuştur) Diğer eserlerin tamamı Erzincan Merkez ve Tercan’dandı. Umarım “Erzincan Türküleri” nitelemesini hak etmesi için bundan sonraki Erzincan gecelerinde Erzincan’ın her yöresinden; Üzümlü, Çayırlı, Otlukbeli, Refahiye, Kemah’tan da türküler olur repertuvarda. Yanlış anlaşılmasın; çok iyi biliriz ki Erzincan Merkez ve Tercan daha zengindir diğer yörelere göre ama az da olsa diğer yöreleri ihmal etmemek lazım. Kemaliye’den de bir değil, iki-üç eser alınabilir, o sırada sazlara gırnata da katılabilirdi.