ÖLÜME KOŞARAK GİDEN MÜSLÜMANLARI GÖRDÜM

15 Temmuz gecesi erken yatmıştım.

Kızımın sesiyle irkildim.

"Baba köprüye askerler el koymuş."

Şaşırmıştım.

Aklım tutuldu.

İnanamadım.

Bu insanlar delirmiş olmalı diye düşündüm.

Yaşadığımız tek bir gerçek vardı. Türkiye'mize darbe yapılmıştı.

Bu yüzyılda askeri darbelerden medet ummak, askeri darbelerle meşru hükümeti alt etmek tam anlamıyla bir aptallıktı. Kepazelikti.

Tüm bu gerçekleri ilk anından itibaren sosyal medyada paylaşmaya başladım.

Duramadım yerimde.

Hemen üzerimi giyindim.

O esnada, Başkomutan görüntülü olarak televizyonlardan çağrı yapıyor halkı sokaklara davet ediyordu.

Sokaklara koştum bende her Türk evladı gibi.

Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında söylemiştim. “Şanlı Ecdadımı ecdat yapanların DNA'ları yok olmadı. Bizlere geçti. Biz onların kökleriyiz."

15 Temmuz gecesi o kökleri gördüm.

15 Temmuz Vatan hainleri için rezilliğin, vatan kahramanları için de asaletin simgesi olacaktır.

15 Temmuz yeni kurtuluş savaşının başladığı tarih olacaktır.

15 Temmuz mermiye koşarak giden insanların tarihidir.

Ben o gün, Kısıklı meydanından Boğaz köprüsüne doğru, Ölüme koşarak giden Müslümanları gördüm.

Gencini, yaşlısını, kundaktaki bebesini, yaşı 80 olmuş dedelerimizi gördüm.

Herkes tek bir ağızdan sesleniyordu.

"YA ALLAH BİSMİLLAH ALLAHU EKBER"

Minarelerden gecenin bir yarısında ezan seslerini duydu bu millet.

Gecenin bir yarısı Sela verildiğinde ne olduğunu anlamayıp birbirlerinin yüzüne bakan insanları gördüm.

Milletin Meclisini bombalayan alçakları gördüm.

Milletin, devletin binalarına ateş eden kahpeleri gördüm.

Vatanına sahip çıkan insanların üzerine ateş açan şerefsizleri gördüm.

Hala bu yaşananlara bir anlam veremeyenlere sesleniyorum.

Bu darbe Recep Tayyip Erdoğan’a değil, onun inandığı değerlere ve bu güzel vatana yapılmıştır.

İnanın bu yazıyı kaleme bile alırken büyük bir şok içerisindeyim.

Tankların önüne yatarak vücudunu siper eden kardeşim seni bir tank değil bin tank ezemez.

Elinde bayrağı ile köprüde şehit olan kardeşim, sen benim ecdadımın köklerindensin.

Uçak bombalarının altında kalıp şehit olan kardeşim, şehadetin mübarek olsun.

Büyük bir imtihandı bu. Elhamdülillah bu imtihanı Aziz Türk Milleti kazandı.

Peki, bu ahmak sürüsünü bu haince işe kim azmettirmiştir?

Bu gerçeklerin bir an önce ortaya çıkması hayati bir önem taşımaktadır.

Bizler bu acımasız direnişe son vermeyi düşünmüyoruz.

Bu millet omuz omuza verecek ve bu hainlere karşı duruşumuza devam edeceğiz.

Unutmayın;

Bu darbe asla küçük anlamda bir darbe değildir. Bu darbe yüzyıl sonra ilk defa meydan okuyan Türkiye’ye diz çöktürme darbesidir.

Bu çok uluslu bir darbedir.

Bu darbenin planlayıcısı Amerika Birleşik Devletleri ve onun uygulayıcısı Fethullah Gülen’dir.

Milletin Meclisini bombalamak ,Millete savaş ilan etmektedir.

Niçin Amerika Birleşik Devletleri diyorum biliyormusunuz?

Hala bu adamı korumaktalar. Bizden Kanıt istemekteler.

Çengelköy, Üsküdar, Acıbadem, Gölbaşı, Fatih, Ankara, İstanbul, Topkule, Boğaz Köprüsü.

Al sana kanıt.

Alçaklar Bu milletin seçilmiş Cumhurbaşkanını öldürmek istediler. Başbakanına suikast yaptılar.

Bunu yapan Amerika Birleşik Devletleri eliyle Fethullah Gülen alçağıdır. Bu plan Amerika ve İsrail sağının planıdır.

İnsanımızı sokaklarda kurşuna dizdiler. Millete ateş ettiler. Milletin Egemenlik sembolü Meclise bomba attılar.

Bu aşağılık müsveddelerin ellerinde infaz listeleri vardı.  Bizi Çanakkale de de geçemediler. Bu darbe girişiminde de geçemeyecekler.

Eğer başarsalardı. Alevi-Sünni kavgası çıkaracaklar, Türk-Kürt kavgasını körükleyecekler ve ülkemizi paramparça edeceklerdi.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi hedeftir. Türkiye’mizin bu şanlı yürüyüşüne kimse engel olamayacaktır.

Nöbetteyiz, Nöbet Kutsaldır.

Bu bir seferberlik emridir.

Unutmayın, Pes edersek ecdadımızın yüzüne de, evdeki masum yavrumuzun yüzüne de, bu topraklar için canlarını feda etmiş olan şehitlerimizin yüzüne de bakamayız.